Bireylerin besin alışverişlerinde itimatla hareket etmek istediklerini yalnız şimdi bu itimat ortamının tam olarak oluşmadığını görüyoruz. Bunun temel nedeni eserlerle ilgili daha detaylı bilgi alma talebinin tam olarak karşılanmaması ve üretici firmalara güvensizlik.
Şeffaflığın giderek itimat oluşturmak için değerli bir araç olduğu günümüzde hem denetimcilere hem de üretici firmalara büyük iş düşüyor.
Daha fazla sorgulayan, inceleyen bir alışverişçi kitlesi var ve izlenebilirlik bu kitle için kıymetli. Bu kitle izlenebilirlik konusunda teknolojik uygulamalardan faydalanmak, bilgiye basitçe erişebilmek istiyor. Eser bilgilerini okuyarak satın alma kararı veriyor, bunların sağlam olmasını bekliyor.
En çok güvenilen besin alışverişi kanalları
SORU: Bunlar ortasında alışveriş yaparken en güvendiğiniz yer hangisidir?
SORU: Besin alışverişinde bir eseri satın almaya karar verirken aşağıdakilerin her biri sizin için ne derece kıymetlidir?
En Değerli Öge Olarak Belirtilme Oranı:
Tüketiciler, besin alışverişinde öncelikli olarak “İndirim/zincir marketler”e, sonra “Pazar” yerlerine güvendiklerini belirtmektedirler.
Gıda alışverişi yaparken değerli olarak belirtilen ögelerin başında eserin fiyatı gelmekte, bunu ise ikinci ve üçüncü sıralarda etikette eser içerik ve bilgilerinin eksiksiz ve gerçek olması ve eserin helal üretim olması takip etmektedir. Alışveriş sırasında satın alma kararını etkileyen birincil öge olarak belirtilme oranlarına bakıldığında ise eserin fiyatı birinci sırada gelmektedir.
Gıda eserleriyle ilgili en çok merak edilenler
SORU: Eserlerle ilgili almak istediğiniz bilgileri düşündüğünüzde, en çok fikir edinmek istediğiniz birinci 3 bahis nedir?
SORU: Aşağıdaki tabirlerden hangisi sizi en düzgün yansıtır?
Tüketiciler eserlerle ilgili en çok “Ürünlerin nerede, ne şekilde” ve “hangi hammaddelerden üretildiğini” merak etmektedir. Besin eserlerinin depolanması, tedariği ve nakliyesi ise daha az merak edilen noktalar olarak gözlemlenmektedir.
Her 4 tüketiciden 3’ü, markaların eserlerini hangi şartlarda ürettiği, taşıdığı ve depoladığı üzere hususlarda bilgilerin erişilebilir olmasının kendileri için kâfi olduğunu belirtmekte, 1’i ise verilen bilgilerin kâfi olmayacağını, kendileri görmeden bu bilgilere inanmayacaklarını söylemektedirler.
Gıda eserlerinin üzerindeki bilgilere yaklaşımlar
SORU: Besin eserlerinin üzerindeki bilgileri genel olarak ne derece net/anlaşılır buluyorsunuz?
SORU: Pekala besin eserlerinin üzerindeki bilgileri ne derece kâfi buluyorsunuz?
SORU: Pekala besin eserlerinin üzerindeki bilgileri genel olarak ne derece muteber buluyorsunuz?
Tüketicilerin %32’si, besin eserlerinin üzerindeki bilgilerin gereğince net ve anlaşılır olmadığını, %36’sı ise bu bilgilerin netliği konusunda “Kararsız” olduklarını belirtmektedir. Besin eserlerinin üzerindeki bilgilerin yeterliliği göz önünde bulundurulduğunda ise, tüketicilerin %34’ü bu bilgileri pek kâfi bulmadıklarını iletmekte; toplamda iştirakçilerin %40’ı ise bu bilgileri “Hiç / Pek Kâfi Değil” formunda kıymetlendirmektedir. Besin eserlerinin üzerindeki bilgilere ne derece güvendikleri sorulduğunda tüketicilerin %28’i bu bilgileri “Hiç / Pek Muteber Değil” olarak nitelendirmekte, geriye kalanların büyük bir çoğunluğu da “Kararsız” görüş belirtmektedir.
Etiket bilgileri & sorumlu kurum/kişiler
SORU: Sizce tükettiğiniz besinlere dair bilgileri sağlamaktan kimin ana sorumlu olması gerekir?
SORU: “…” kurumu/kişisi tarafından tüketilen besinlere ait yapılan bilgilendirmelerin ne kadar kâfi olduğunu düşünüyorsunuz?
Gıda eserlerine dair yanlışsız bilgileri sağlamak konusunda ana sorumlunun “İlgili devlet/gıda denetleme kurumları” ve “Üretici firma” olması gerektiği tüketiciler tarafından sıklıkla belirtilmektedir.
Genel olarak tüm kurum/kişiler bazında yapılan bilgilendirmelerin kâfi olduğunu belirten tüketici oranı düşüktür. “İlgili devlet/gıda denetleme kurumları” tarafından yapılan bilgilendirmelerin yetersiz olduğuna ait ise tüketiciler nezdinde istatistiki olarak manalı bir kanı mevcuttur.