İran İhtilal Muhafızları Ordusu’na bağlı özel kuvvetlerden Kudüs Gücü’nün kumandanı İsmail Kaani, İsmail Haniye’nin 31 Temmuz gecesi başşehir Tahran’da suikasta uğramasının akabinde Hamas Siyasi Büro Başkanı seçilen Yahya Sinvar’a mektup yazdı. 9 Ağustos Cuma günü kamuoyuyla paylaşılan mektupta Kaani, Haniye’nin ‘kanının intikamını almayı kendi sorumlulukları olarak gördüklerini’ yazdı.
Tehran Times’ın aktardığına nazaran, “Şehit Haniye, sahiden İslami Direniş’in en yavuz önderlerindendi ve İslam dünyasında birlik yaratan sağlam bir kişilikti” diyen Kaani, “İslam İhtilali Lideri’nin de tabir ettiği üzere, kanının intikamını almayı sorumluluğumuz telakki ediyoruz” dedi. Sinvar’ın Hamas’ın yeni siyasi lideri seçilmesini de öven Kudüs Gücü Kumandanı, bu seçimin ‘Hamas’ın savaş meydanında en büyük etkiyi yaratan ismi direniş kümesinin bayrak taşıyıcısı yapmaya karar verdiğini gösterdiğini’ söyledi.
‘YARDIM ETMEK İÇİN HİÇBİR UĞRAŞTAN KAÇINMAYACAĞIZ’
İran İhtilal Muhafızları Ordusu Başkomutanı Hüseyin Selami de Hamas Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinvar’a bir mektup yazdı. Sinvar’ın Hamas lideri seçilmesinin İsrail’i ve ‘utanmaz sponsorlarını’ endişelendirdiğini kaydeden Selami, İhtilal Muhafızları’nın Hamas ve başka ‘direniş güçlerine’ yardım etmek için hiçbir gayretten kaçınmayacağını yazdı.
Hamas lideri Haniye, 31 Temmuz’da İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin merasimine katıldıktan saatler sonra İhtilal Muhafızları’nın yönetim ve müdafaasındaki misafirhanede uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetti. Hamas ve İran ataktan İsrail sorumlu tutsa da Tel Aviv saldırıyı üstlenen resmi bir açıklama yapmadı. İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik akınlarının ve ateşkes ile rehine takası müzakerelerinin sürdüğü bir devirde gerçekleşen suikast sonrası kelam konusu görüşmeler de sekteye uğradı.
BM DAİMİ TEMSİLCİLİĞİ: HAMAS’IN KABUL EDECEĞİ MUAHEDEYİ KABUL EDERİZ
İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliği, bu bağlamda bir açıklama yaparak İsmail Haniye’ye suikast sonrasında İsrail’e hücum kararlarının Gazze’de beklenen ateşkes ile ilgisi olmadığını lakin bu atağın ateşkes görüşmelerine ziyan vermeyecek biçimde yapılmasını umduklarını söyledi.
AA’nın İran resmi haber ajansı IRNA’dan aktardığına nazaran, İran BM Daimi Temsilciliği, İran’ın İsrail’e akın planlarını Gazze’de ateşkes konusunda gelecek hafta yapılacak görüşmelere kadar erteleyip ertelemeyeceği istikametindeki sorulara ait açıklama yaptı. Açıklamada, “Gazze’de kalıcı bir ateşkesin sağlanması önceliğimizdir. Hamas’ın kabul edeceği her muahede bizim tarafımızdan da kabul edilecektir” denildi.
‘YANITIMIZIN ATEŞKESE ZİYAN VERMEMESİNİ UMUYORUZ’
İsrail’in Hamas lideri Haniye’ye Tahran’da düzenlediği suikastla İran’ın ulusal güvenliğini ve egemenliğini ihlal ettiğinin altının çizildiği açıklamada, “Meşru savunma hakkımız var ve bunun Gazze ateşkes ile hiçbir ilgisi yok lakin cevabımızın vaktinde ve mümkün ateşkese ziyan vermeyecek biçimde verilmesini umuyoruz” değerlendirmesi yer aldı.
İran’dan Haniye suikastının akabinde İsrail’e yönelik atak beklenirken, Tahran’ın Gazze’de İsrail ataklarının kalıcı olarak durdurulması karşılığında hücum niyetinden vazgeçeceğine dair argümanlar ortaya atılmıştı. ABD, Mısır ve Katar, 8 Ağustos’ta yaptıkları ortak açıklamada, İsrail ve Hamas’a Gazze’de ateşkes sağlanması ve esir takası için 15 Ağustos’ta Kahire yahut Doha’da müzakerelere yine başlanması daveti yapmıştı.
BLINKEN-GALLANT GÖRÜŞMESİ: ‘GERİLİM KİMSENİN ÇIKARINA DEĞİL’
Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant dün bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmeye ait yazılı açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, görüşmede ‘bölgedeki tansiyonları azaltmak için devam eden çabaları’ ele alındığını, Bakan Blinken’ın ‘ABD’nin İsrail’in güvenliğine olan sarsılmaz bağlılığı’ tekrar lisana getirdiğini ve ‘tırmanmanın hiçbir tarafın çıkarına olmadığını’ ele aldığını belirtti. Açıklamaya nazaran, Blinken, “Gazze’de rehinelerin hür bırakılmasını sağlayacak, insani yardımların artmasına müsaade verecek ve daha geniş manada bölgesel bir istikrarı için şartları yaratacak bir ateşkese varılmasına duyulan acil muhtaçlığı bir kere daha lisana getirdi. (Blinken) ayrıyeten hem İsrailli hem Lübnanlı ailelerin meskenlerine dönmesine müsaade veren diplomatik bir tahlile varmanın kıymetinin de altını çizdi.”
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)